Günlük telaşlar içinde kendimize vakit ayırmak, çoğu zaman geri planda kalan ama aslında en çok gereksinim duyduğumuz alışkanlıklardan biri. “Self-Care Club Podcast” tam da bu boşluğu doldurmak için içten ve motive edici sohbetleriyle her hafta dinleyicileriyle bir araya geliyor. Bu haftaki bölümde ise Gerçekten Kim İçin “İyi Yaşam” Pratikleri Uyguluyoruz? sorusunun peşinden gidiyoruz.
Bugünlerde her yerde aynı cümleyi duyuyoruz: “Kendine zaman ayır.”
Ama bu çağrı gerçekten içimizden mi geliyor, yoksa bir başkasının bakışı için mi yaşıyoruz?
Sabahları kahvemizi yudumlarken kaydettiğimiz estetik videolar, özenle hazırlanan self-care köşeleri, story'lerde paylaşılan “mindfulness anları” ... Bunların ne kadarı gerçekten bize ait? Ne kadarı paylaşmak, görülmek ve beğenilmek üzerine kurulu?
Kendimize iyi geldiğini düşündüğümüz pek çok ritüel, bazen farkında bile olmadan başkaları için şekillenebiliyor. Oysa öz-şefkatin ve bakımın tek bir doğrusu yok. Herkesin yolu, ihtiyacı ve ritüeli farklı. Bazen sadece sessizlikte oturmak da kendine dönmenin en derin hali olabilir. Paylaşmadan, göstermeden, sadece kendin için.
Lalive olarak biz, öz bakımın bir gösteri değil, bir bağ kurma biçimi olduğuna inanıyoruz. Doğayla, bedenimizle ve en önemlisi kendi iç sesimizle.
Belki de bugün hiçbir şey paylaşmadan, sadece kendinle kalmanın iyi geldiğini fark edersin. O da bir ritüel — belki de en kıymetlisi.
Senin Ritüelin Neye Benziyor?
Kimi zaman bir mum yakmak, kimi zaman duş sonrası cildine nazikçe dokunmak…
Bedenine, ruhuna ve sana iyi gelen o an neyse — işte gerçek bakım orada başlar.
Lalive’in tamamen doğal, katkısız ve doğaya saygılı içerikleriyle kendi ritüelini şekillendirmeye ne dersin?
